Vitiligo İsa’dan 1500 yıl önce tanımlanmış olup küçük kusur, hata anlamındaki Latince vitulum ya da Yunanca sığır ve ineklerdeki beyaz lekeler anlamına gelen viteliustan türetilmiştir.
Toplumda sık görülür mü?
Sıkça dünya nüfusunun %1’inde görüldüğünden bahsedilse de son zamanlardaki çalışmalarda görülme sıklığının 200’de 1 olduğu ve her iki cinsi eşit tuttuğu bilinmektedir. Hastaların yarısı 20 yaş altındadır. Çocuklarda kızlarda daha sık olup 4-8 yaş arasında daha sık görülür. Çok nadiren 6 aylıktan önce başlar.
Erişkin yaşlarda başlayan vitiligoda aile öyküsü daha sıktır.
En sık nereleri tutar?
El sırtı, diz, dirsek, göz kapağı, ağız çevresi, koltuk altı, kasık gibi kıvrım bölgeleri, genital bölge ve meme ucu gibi alanları daha sık tutar.
Hastalık bulaşıcı ya da yayılıcı mıdır?
Hayır hastalık bulaşmaz. Hastalığın kimde ne kadar yayılacağını öngörmek imkansız olmakla birlikte, başlangıç yaşına, klinik çeşidine, yayılma hızına, tutulum yerlerine, genetik yatkınlığa göre fikir edinilebilmektedir. Genellikle yavaş ilerler, şiddetli olgularda birden tüm vücudu tutabilir. Nadiren kendiliğinden tamamen geriler.
Vitiligonun nedeni nedir?
Vitiligonun nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte poligenik genetik geçiş zemininde tetikleyici faktörlerin neden olduğu düşünülmektedir.
Şu an için çeşitli teorilerden bahsedilmekle birlikte nedeni halen net bilinememektedir.
Genetik teori: melanositik hasarına neden olabilecek genetik anormallik olabilir
Otoimmun teori: vücudun bağışıklık hücreleri melanositleri yabancı tanıyarak parçalayabilir
Ototoksik teori: melanosit üretimi sırasında oluşan toksik ara maddelere bağlı melanosit yıkımı
Oksidatif teori: oksidatif stres sonucu oluşan radikallerin melanositleri yıkması
Nöral teori: anormal fonksiyon gösteren sinir hücreleri melanositleri hasarlayabilecek zehirli maddeler yapabilir
Vitiligoda tetikleyici faktörler nelerdir?
Stres, sistemik hastalıklar, travma, güneşe maruziyet
Kaç şekli vardır?
Yayılım ve yerleşim yerlerine göre vitiligo vulgaris, akrofasyal vitiligo, fokal vitiligo, segmental vitiligo ve halo nevüs olarak sınıflandırılır.
Vitiligo başka organları da tutar mı?
Hayır tutmaz. Vitiligo kozmetik problem dışında bir sorun yaratmamaktadır. Ancak hastaların %10-15’inde beraberinde otoimmun hastalık dediğimiz alopesi areata (saç kıran), hipotroidizm, Graves (hipertroidizm), Addison hastalığı, pernisyöz anemi (B12 eksikliği), tip 1 diyabet, üveit görülebilir.
Doktorunuz gerekli görürse size bunlarla ilgili tetkik önerecektir.
Vitiligo tanısı nasıl konur?
Deride oluşan beyaz alanlar sadece vitiligoda değil başka hastalıklarda da görülebilir. Bu beyaz alanların ayırıcı tanısı Dermatoloji uzmanı tarafından yapılır. Kesin tanı için gerekirse deri biyopsisi alınabilir ama çoğu zaman klinik olarak beyaz alanların görünümü ile tanı konulabilir.
Tedavisi nasıldır?
Ortalama %75 hasta iyileşirken hastalığın klinik şekline ve tutulum yerlerine göre tedaviye yanıt değişmektedir. El ve ayak gibi uç bölgelerde en zor; gövde, kol ve bacaklarda orta derecede; yüz, boyun bölgesi tutulumu ile esmer, genç ve lokalize hastalığı olanlarda tedaviye yanıt en iyidir.
Tedavide :
- Topikal ya da oral kortikosteroid tedavisi
- Takrolimus, pimekrolimus krem
- Ultraviyole tedavisi (fototerapi)
- Levamizol: haftanın ardışık 2 günü 150 mg/gün verilip 4-48 ay sürdürülür.
- Depigmentasyon tedavileri: kalan normal deri vücudun %40-50’sinin üzerinde ise uygulanabilir.monobenzen krem ve Q-switched ruby lazer ile yapılabilmektedir.
- Kozmetik çözümler: kozmetik kamuflaj ve makyaj, mikropigmentasyon ve dövmeler uygulanabilir.
- Lazer tedavisi: 632 nm dalga boylu ruby lazer ya da 308 nm dalga boylu excimer lazer yapılabilir.
- Cerrahi tedavi: tek taraflı, lokalize, sabit vitiligolu hastalarda genç yaşta uygulanan deri grefti ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir.